HEDEFLER

1953 yılında Yale Üniversitesinde bir sosyolog, gençlerin geleceğe dair hayallerini öğrenmek amacıyla bir araştırma yapmış. Üniversitenin öğrencilerine geleceğe dair hayallerini ve ideallerini sormuş. Yüzlerce öğrenciye aynı soruları sorduktan sonra, araştırma dosyasını yazmış. Üniversite öğrencilerinin %97'sinin kendi geleceklerine dair bir ideallerinin olmadığını, sadece %3'ünün kendi geleceklerine dair planları olduğunu işlemiş araştırma dosyasına.
Bu %3'lük kesimden bazıları iş hayatında yükselme ideallerine, bazıları akademik hayatta yükselme hedeflerine, bazıları devlet dairelerinde yüksek makam hayallerine, bazıları da kişisel beceri ve keşifleriyle öne çıkma ideallerine sahipmiş.
Yirmi yıl sonra başka bir sosyolog, bu araştırmanın sonuçlarına yönelik yeni bir araştırma yapmaya karar vermiş. Amacı, yirmi yıl önce kendi geleceklerine dair hedefleri olan ve olmayan öğrencilerin ne durumda olduklarını, hangi noktalara geldiklerini tespit etmekmiş.
Sosyolog, öğrencilerin büyük bir kısmına ulaşmayı başarmış, araştırmasını tamamlamış ve şu sonuca ulaşmış: Kendi geleceğine dair hedefleri olan %3'lük dilimde bulunanlar, hedefsiz %97'lik dilimde olanlardan çok daha iyi yerlere gelmişlerdir. Yirmi yıl önce belirledikleri hedeflere tam olarak ulaşamamış olsalar da, küçümsenemeyecek derecede başarılı olmuşlardır. 


"Nereye gittiğini bilen adama bütün dünya yol verir." Ralph Waldo Emerson
"Sıradan insanların hevesleri, büyük insanların ise idealleri vardır." Washington Irving
Hedefleriniz var mı?
Sahip olduğunuz hedefler ve motivasyonunuzun derinliği, hayatta neleri elde edeceğinizi her şeyden çok belirleyecektir.
Başarmak, değerli hedeflere ulaşmak demektir. İnsan başarısı konusunda tüm uzmanların görüş birliğine vardığı tek bir şey varsa, o da hedef belirlemektir. Hedef yoksa başarıdan da söz edilemez. Hedefler insanlık tarihindeki her türlü ilerlemenin başlangıç noktası olmuştur. Süreç daima aynıdır: Bir düş hedef haline gelir, hedef de başarıya dönüşür.
Hedefler olmadan yaşamak, varacak yeri olmayan bir yolculuğa çıkmak gibidir. Nereye gittiğinizi bilmezseniz, büyük olasılıkla hiçbir yere varamazsınız ve sizi oraya herhangi bir yol götürür. Pek çok ülkede olduğu gibi, bu ülkede de milyonlarca insanın vardığı yer orasıdır: Hiçbir yer. 



Kendinize anlamlı hedefler belirleyin. Hedeflerinizi olmak, yapmak, sahip olmak ifadeleriyle bitecek şekilde tanımlayın. O hedef, varacağınız yerdir. Sonra bir de bugüne bakın. Sizi o hedefe ulaştıracak yolculuğun şu an neresinde olduğunuzu görün. Ya yolun henüz en başındasınızdır, ya da bir miktar mesafe almışsınızdır. Daha sonra, aradaki / kalan mesafeyi nasıl gideceğinizi planlayın. Bu planlama; hedefinizi gerçekleştirmek için eksiklerinizin neler olduğunu, bu eksiklikleri gidermek için aşama aşama neler yapmanız gerektiğini (ara hedefler) ortaya çıkaracaktır. Planlamanın son aşaması, hedefinize doğru ilerlerken hangi ara hedefe ne kadar sürede varacağınızı tasarlamaktır. Planınıza bu süreleri de dâhil ettiğinizde, plan artık programa dönüşür. Bundan sonrası, programı uygulamak için gereken çabayı harcamaktır.
İsteğinizi kaybetmezseniz, başaracağınıza inanmaya devam ederseniz, hedefe ulaştığınız zaman neler olacağını, kendinizi nasıl hissedeceğinizi zihninizde canlandırmayı da ihmal etmezseniz, çabayı da mutlaka harcarsınız. Bu durumda hedefinizi gerçekleştirmenizi hiç kimse ve de hiçbir şey engelleyemez. Ve sonuç kesinlikle başarı olacaktır. Başarının önündeki tek engel sizsiniz. Ya kendinize engel olmaya devam edersiniz, ya da kendi yolunuzdan çekilirsiniz. Ben size ikincisini tavsiye ediyorum. 
"Kendi gelecekleri ile ilgili planları olmayanlar başkalarının planlarına dâhil olurlar." Anthony Robbins
"İnsanlar nişan almadıkları şeyi nadiren vurular." Henry David Thoreau
SONUÇ
Hedeflerinizi belirleyin. Onları yazın. Üzerinizde taşıyın. Arasıra hedeflerinizi gözden geçirin. Hedeflerinize ulaşmak için çaba gösterin. Vazgeçmeyin. Sabredin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder